15 Şubat 2011 Salı

BU PRENSİN KENDİSİ KÜÇÜK AMA SÖZLERİ BÜYÜK

Küçük Prens
  -  Büyükler sayılara bayılırlar. Tutalım onlara yeni edindiğiniz bir arkadaştan söz açtınız, asıl sorulacak şeyleri sormazlar. Sesi nasılmış, hangi oyunları severmiş, kelebek biriktiririmiymiş, sormazlar bile. “Kaç yaşında” derler, “Kaç kardeşi var?” “Kaç kilo?” “Babası kaç para “kazanıyor? Bu türlü bilgilerle onu tanıdıklarını sanırlar.

Deseniz ki kırmızı kiremitli güzel bir ev gördüm. Pencerelerde saksılar, çatısında kumrular vardı. Bir türlü gözlerinin önüne getiremezler bu evi. Ama “yüz bin liralık bir ev gördüm” deyin, bakın nasıl; “aman ne güzel ev diye haykıracaklardır”

Kısa bir minibüs yolculuğunun ardından kendimi kütühanede buldum. Buldum diyorum çünkü gezsem mi yoksa gitsemm mi derken minübüscü abi
- ablaaa burasımıydı, geldik! İniyon mu? deyince iniverdim işte. Severim kütüphaneleri beleş kitap okuma olanağını sunduğu için ayrıca:):P

Nese ben hemen soluğu meraklı bakışlar altında nerede mi aldım dersiniz! Çocuk bölümünde... Daha önce bir türlü okuyamadığım "Küçük Prens'i" kaptım çocukların şaşkın bakışları arasında ve elimdeki en kıymetli oyuncağım alınır diye hemen diğer bölüme geçtim ve ne zamandır niyetlendiğim "Ayşe Kulin'in Gece Sesleri kitabını aldım. Veee doğru kayıt masasına. Normalde bu kadar kısa kalmam, hatta tüm günümü bile harcarım ben kütüphanede ama bugün kalasım yok işte.

Hızlı adımlarla kayıt masasına doğru yöneldim. Aman Allahım, yine mi?! Bu güler yüzlü bayan, bayılıyorum bu kadının güleç yüzüne;) Kayıt ettik aldım işte kitabı, okudum çokta beğendim, sırf sizde beğenin diye yazıyorum bu kadar...(itinayla inanmayın!)

-     Herkesten verebileceği kadarını istemeliyiz. Otorite her şeyden önce sağduyuya dayanmalıdır. Sen kalkıp halkına denize atlamalarını buyurursan ihtilal çıkar. Benim verdiğim buyruklar akla yakın oldukları için yerine getirilmelerini istemek hakkımdır.
-         Küçük Prens; “Ben herkesi gördüm kimsecikler yok” “O zaman sende kendini yargılarsın. En gücüde budur zaten. Kendini yargılamak başkalarını yargılamaktan çok daha güçtür.  Kendini yargılamayı başarabilirsen gerçek bir bilgesin demektir.” Dedi kral.   “Ben kendimi nerde olsa yargılarım bunun için buraya yerleşmeme gerek yok” dedi küçük prens.
-         İşte hayranlarımdan biri” dedi kendini beğenmiş kral.  Kendi beğenmişlerin gözünde herkes bir hayrandır…
-         Acaba, bir gün hepimiz kendi yıldızımızı tekrar bulalım diye mi yıldızlar böyle parlıyor?”
-         “İnsan ancak yüreğiyle baktı zaman doğuyu görebilir. Gerçeğin mayası gözle görülmez”
-         “Gülünü bunca önemli kılan uğrunda harcadığın bunca zamandır”
Beğendiniz dimi. Ama siz satın alın bence gerçekten başucunda durması gereeken bir kitap. Bazen "bu hayat nereye gidiyor" dediğinizde oradaki büyük anlamlardan yön bulursunuz belki. Hadi esen kalın diyorum... Son.. The AND...:) Gülün emi HEPPP gülün:)

3 yorum:

  1. bence de harika bir kitap ve çocuklar değil, büyükler okumalı :)

    YanıtlaSil
  2. Sevgili Çisem,bloguna yeni giriyorum .İstanbul ünv.İletişim Fak.geçmişini görünce,içim bir hoş oldu.91'de mezun olduğum okul.
    takipteyim,okuyucunum,sevgiler.

    YanıtlaSil
  3. İstanbul Üniversitesi'ne yönelik bende ne duysam güzel hissediyorum. Çünkü benim içinde önemi büyük;) ilgi içinde çok teşekkür ederim... saygı ve sevgilerimle..:)

    YanıtlaSil