25 Ağustos 2010 Çarşamba

SATIŞI ETKİLEYEN FAKTÖRLER


Günün neredeyse her anında bir şeyler alıp tüketiyoruz. Sabah kahvaltısı için girdiğimiz bir simit cafe, öğle arası geçerken gördüğümüz ve aldığımız gömlek, akşam eve giderken uğradığımız market… Bunların hepsi tüketici olduğumuzu vurguluyor ve bu konumun vazgeçilemez olduğunu da.




Peki, meslek olarak pazarlama, satış bölümlerini seçmişsek!

O zaman işimiz bilgiye ve yeteneğe kalıyor. Yetenek için doğuştan var olduğunu bilerek pek bir şey yapamıyoruz; fakat bilgi ve tecrübe için bu söz konusu değil. Belirli konulara dikkat ettiğiniz takdirde zamanla edinilen deneyim ile birlikte bu alanda başarılı olmanız söz konusu.


Her insanın kendine özgü bir kişilik yapısı olduğu gibi onu yansıtan yüz ve beden hareketleri vardır. Bu hareketlerimiz olaya duruma göre çeşitli şekillerde kendilerini yansıtırlar. Yüz ifadelerimiz içerisinde yer alan “gülümseme” mimiğimiz, insanların bilincinde hoş ve sevimli izlenimler bırakır. Gülümseyen kişiye karşı birçoğumuz daha sıcak davranırız. Bize verdiği pozitif enerji iyi hissetmemizde etkili olur.



Örneğin; Alışveriş merkezinde dolaşırken yoruldunuz ve bir kahve içip nefes almak istediniz. Yavaş yavaş çıktığınız merdivenlerden etrafınıza bakarken gözünüze hoş görünen bir yer çıktı. Tam yeri diyerek masanızı bulup yerleştiniz. Aradan geçen birkaç dakika sonra yanınıza temiz giyimiyle şık duran ve gülümseyen bir garson gelerek “ne alırsınız?” diye sordu. Kahve içmek istediğinizden hemen kahveyi söylediniz ve kısa zamanda kahveniz gülümsemeyle birlikte ikram edildi. Kahvenizi yudumlayıp sırtınızı arkanıza yasladıktan sonra mutlu olduğunuzu hissedersiniz. Ortamın görsel tasarımı ve yaklaşım sizin orda ne kadar kalacağınız üzerinde önemli bir faktördür. 

Birinci kural “gülümsemek” iken ikinci kural ortamın size sunduğu görsel hoşluk ve rahatlıktır. Bazen mağazaların cafelerin, marketlerin içindeki tasarım değerlendirmesini anlamadan beynimiz yapıverir.  Ayakkabı mağazasında denemek için oturulan koltuğun görüntüsü, rahatlığı aynanın şekli yeri, ayakkabıların sergileniş şekli; sizde izlenimlerin oluşmasına ve satın alma aşamasında karar vermenizde etkilidir.

Mağazaya giren müşteri ortamdan hoşnut kaldı ve gülümseyen bir yardımcıyla ürününü denedi. Sonra üçüncü aşama olarak “ürünün kalitesi ve tasarımı” ortaya çıkmaktadır. Her iki duruma rağmen kişi ayakkabıda rahat etmediyse ve gözüne sağlam, sağlıklı gelmediyse o ürünü tercih etmeyecektir. Sağlam ve sağlıklı olan ürünün yanında birde görsel hoşluk yani tasarım farklılığı ve güzelliği varsa o zamanda müşteri bir an önce ürünü alıp ayağına geçirivermek isteyecektir.



Ürünü beğenip alan müşteri evinin yolunu tutacaktır. Ya sonrası! “Müşteri memnuniyeti” dediğimiz ürünü aldıktan sonra devreye giren dördüncü aşamadır. Sonrası için problemleri çözmeye yarayan iletişim ve uygulama sistemidir. Bu geri bildirim aşamasın da olumsuz sonuçları gidermenin yolu, müşterinin kalbini kırmadan en iyi şekilde, uygun çözümü üretmekten geçiyor. Müşteriye karşı gerçekleştirilen çözümler, daha sonrası için tercih sebebi olmayı ve müşteri sürekliliği sağlamaktadır.

Doğru yöntem ve ayrıntılarla satışları gerçekleştirmek için sıralanan maddelerin, genel hatlarıyla çizilmiş hali böyle. Her maddenin ayrıntısına girdiğinizde birçok özellik ve detay çıkıyor. O da öğrenmek ve bu konuda kendini geliştirmek isteyenlerin araştırmalarıyla öğrenebileceği detaylardır. Bol müşterili günler ve gülen yüzler görmeniz dileğiyle.




-bir partide çok şahane bir kız gördünüz diyelim. hemen yanına gidip: "harika sevişirim!" derseniz;


bu, doğrudan pazarlamadır (direct marketing) 


-arkadaş grubunuzla partide takılırken, arkadaşlarınızdan biri kıza gidip sizi gösterip: "şu çocuk var ya, harika sevişir." derse; 

bu reklamdır 

-partide şahane bir kız gördünüz. Yanına gidip telefon numarasını aldınız. Ertesi gün kızı arayıp dediniz ki: "merhaba, ben harika sevişirim."; 

bu telemarketing'dir. 

-partide şahane bir kız gördünüz. Hemen kravatınızı düzeltip ona bir içki koyarsınız, ona kapıyı açarsınız, çantası düşerse hemen davranıp yakalar, kendisine verirsiniz. Dolaşmayı teklif edersiniz ve dersiniz ki:"ha bu arada, harika sevişirim."; 

bu halkla ilişkilerdir. 

-partide şahane bir kız gördünüz. Kız yanınıza geldi ve dedi ki: "duydum ki harika sevişiyormuşsun." 

bu artık marka olmaktır... “

2 yorum: