Günün neredeyse her anında bir şeyler alıp tüketiyoruz. Sabah
kahvaltısı için girdiğimiz bir simit cafe, öğle arası geçerken gördüğümüz ve
aldığımız gömlek, akşam eve giderken uğradığımız market… Bunların hepsi
tüketici olduğumuzu vurguluyor ve bu konumun vazgeçilemez olduğunu da.
O zaman işimiz bilgiye ve yeteneğe kalıyor. Yetenek için
doğuştan var olduğunu bilerek pek bir şey yapamıyoruz; fakat bilgi ve tecrübe
için bu söz konusu değil. Belirli konulara dikkat ettiğiniz takdirde zamanla
edinilen deneyim ile birlikte bu alanda başarılı olmanız söz konusu.
Her insanın kendine özgü bir kişilik yapısı olduğu gibi onu
yansıtan yüz ve beden hareketleri vardır. Bu hareketlerimiz olaya duruma göre
çeşitli şekillerde kendilerini yansıtırlar. Yüz ifadelerimiz içerisinde yer
alan “gülümseme” mimiğimiz, insanların bilincinde hoş ve sevimli izlenimler
bırakır. Gülümseyen kişiye karşı birçoğumuz daha sıcak davranırız. Bize verdiği
pozitif enerji iyi hissetmemizde etkili olur.
Örneğin; Alışveriş merkezinde dolaşırken yoruldunuz ve bir
kahve içip nefes almak istediniz. Yavaş yavaş çıktığınız merdivenlerden
etrafınıza bakarken gözünüze hoş görünen bir yer çıktı. Tam yeri diyerek
masanızı bulup yerleştiniz. Aradan geçen birkaç dakika sonra yanınıza temiz
giyimiyle şık duran ve gülümseyen bir garson gelerek “ne alırsınız?” diye
sordu. Kahve içmek istediğinizden hemen kahveyi söylediniz ve kısa zamanda
kahveniz gülümsemeyle birlikte ikram edildi. Kahvenizi yudumlayıp sırtınızı
arkanıza yasladıktan sonra mutlu olduğunuzu hissedersiniz. Ortamın görsel tasarımı
ve yaklaşım sizin orda ne kadar kalacağınız üzerinde önemli bir faktördür.
Birinci kural “gülümsemek” iken ikinci kural ortamın size sunduğu görsel hoşluk
ve rahatlıktır. Bazen mağazaların cafelerin, marketlerin içindeki tasarım
değerlendirmesini anlamadan beynimiz yapıverir.
Ayakkabı mağazasında denemek için oturulan koltuğun görüntüsü, rahatlığı
aynanın şekli yeri, ayakkabıların sergileniş şekli; sizde izlenimlerin
oluşmasına ve satın alma aşamasında karar vermenizde etkilidir.
Mağazaya giren müşteri ortamdan hoşnut kaldı ve gülümseyen
bir yardımcıyla ürününü denedi. Sonra üçüncü aşama olarak “ürünün kalitesi ve
tasarımı” ortaya çıkmaktadır. Her iki duruma rağmen kişi ayakkabıda rahat
etmediyse ve gözüne sağlam, sağlıklı gelmediyse o ürünü tercih etmeyecektir. Sağlam
ve sağlıklı olan ürünün yanında birde görsel hoşluk yani tasarım farklılığı ve
güzelliği varsa o zamanda müşteri bir an önce ürünü alıp ayağına geçirivermek
isteyecektir.
Ürünü beğenip alan müşteri evinin yolunu tutacaktır. Ya
sonrası! “Müşteri memnuniyeti” dediğimiz ürünü aldıktan sonra devreye giren dördüncü
aşamadır. Sonrası için problemleri çözmeye yarayan iletişim ve uygulama
sistemidir. Bu geri bildirim aşamasın da olumsuz sonuçları gidermenin yolu,
müşterinin kalbini kırmadan en iyi şekilde, uygun çözümü üretmekten geçiyor.
Müşteriye karşı gerçekleştirilen çözümler, daha sonrası için tercih sebebi
olmayı ve müşteri sürekliliği sağlamaktadır.
Doğru yöntem ve ayrıntılarla satışları gerçekleştirmek için
sıralanan maddelerin, genel hatlarıyla çizilmiş hali böyle. Her maddenin
ayrıntısına girdiğinizde birçok özellik ve detay çıkıyor. O da öğrenmek ve bu
konuda kendini geliştirmek isteyenlerin araştırmalarıyla öğrenebileceği
detaylardır. Bol müşterili günler ve gülen yüzler görmeniz dileğiyle.
“-bir partide çok şahane bir kız gördünüz diyelim. hemen
yanına gidip: "harika sevişirim!" derseniz;
bu, doğrudan pazarlamadır (direct marketing)
-arkadaş grubunuzla partide takılırken, arkadaşlarınızdan biri kıza gidip sizi
gösterip: "şu çocuk var ya, harika sevişir." derse;
bu reklamdır
-partide şahane bir kız gördünüz. Yanına gidip telefon numarasını aldınız. Ertesi
gün kızı arayıp dediniz ki: "merhaba, ben harika sevişirim.";
bu telemarketing'dir.
-partide şahane bir kız gördünüz. Hemen kravatınızı düzeltip ona bir içki
koyarsınız, ona kapıyı açarsınız, çantası düşerse hemen davranıp yakalar,
kendisine verirsiniz. Dolaşmayı teklif edersiniz ve dersiniz ki:"ha bu
arada, harika sevişirim.";
bu halkla ilişkilerdir.
-partide şahane bir kız gördünüz. Kız yanınıza geldi ve dedi ki: "duydum
ki harika sevişiyormuşsun."
bu artık marka olmaktır... “
çok güzel anlatmışsınız. tebrikler...ihsan alboga
YanıtlaSilteşekkürler:)
YanıtlaSil