Az önce
ekmek arasını, acıkan midemin vahşi ağzına doğru itelerken damaklarımda ekmeğin
bayat olduğuna dair sevimsiz tat geldi. Arkadaşımla yapılan paylaşımdan sonra
bayat ekmeğin aslında daha sağlıklı ve lezzetli olduğuna karar verdik. Kısacası
Polyannacılık yapıverdik. Tabi ondan sonrada kimdi bu Polyanna ya? Diye bir
soru lambası beynimizde ışıldayıverdi. Tamam, belki terim olarak bildiğimiz ve
anlamını sık kullandığımız bir şey! Fakat nereden geliyor? Nereye gidiyor?
Polyanna aslında bir romanın başkahramanı.
ELENOR.H.PORTER’ın yarattığı bu kahraman her şeye pozitif yani olumlu tarafından bakarak işleri yoluna sokuyor. Ya da yaşamını kolaylaştırmaya çalışıyor diyelim.
Koltuk değneklerine bile ihtiyacı olduğunda yaşama sevincini kaybetmemiş
olan kahraman; sevginin ve olumlu düşünmenin kibir, gurur ve diğer kötü olan her
şeyi yeneceğini ispatlamıştır.
Bazen çok kısa da olsa umutsuzluğa kapıldığı olmuştur. Fakat genelde
hayatın iyi yönlerini görmeye çalışarak mutlu olunacağını bize öğreten ilk
kahramandır.
Nereden geldiğini böylece öğrenmiş bulunuyoruz. Bazen şu yaşam diye
bahsedilen ve içinde olup kavramayı unuttuğumuz ve hızla ilerlediğimiz
merdivenlerde birazda Polyannacılık oynamak gerekiyor, sanırım ; )
Konuya yönelikte güzel
bir videoyu sizlerle paylaşıyorum. İsmi Nick Vujicic, iki kolu da olmayan sadece
iki parmağı olan sağ ayağı olan kişinin başarılı bir öyküsü.
mutluyum yaşamayı seviyorum nick vujicic | izlesene.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder