14 Mayıs 2010 Cuma

KÖPRÜ ÜSTÜ ÂŞIKLARI


“İntihar etmek isteyen iki genç atlamak için gittikleri köprüde karşılaştı ve âşık oldu (vatan gazetesi 14.05.2010)”


Vatan gazetesi böyle bir haber yayınlamış. İlginç ve dikkat çekici. Ölümün kıyılarında dolaşırken aniden birini görmek ve kalbinin ta derinlerinden gelen sıcaklığa kendini bırakıvermek. Ölümün nefesine değil de kendini sevgilinin kollarına bırakıvermek…


Acaba oradan atlamasıyla eşdeğer mi?


Ya da çok farklı bir şey mi?


Artık, yaşamda aşk dediğin duyguyla iç içe. Onunla rahat etmekte zor, onunla mutsuz olmakta. Anlık değişiveriyor her şey. Sevgilinin bir sözü göklerde uçuruverirken, bir davranışı yerin dibinde, soğuk duvarların dibinde oturmamıza neden oluveriyor.


AŞK… Sihirli kelime… Onsuzda olmuyor, onunla da! Ben aşka inananlardan biriyim ama geçici olduğuna da inanıyorum. İlk gördüğünde tanımadığın için bir heyecan, duygu karmaşası, genel bir çekim… Ama zaman ilerlemeye başladım mı, rahatlıkta başlıyor. Eğer saygıyı oturtamamışsanız ve aşk sevgiye doğru ilerleyip sevgili yani ortak bir sıcaklığı ve değerleri paylaşamıyorsanız, yolun sonu da yaklaşıyor demektir. Böyle durumlarda zaten uzatmamadan bitirmek gerekiyor. Yoksa toz duman derken karanlık ve hatalar, kırıcı durumlar yol almaya başlıyor…


Neyse bu işler “KARIŞIK İŞLER” diyelim, cümlelerimizi bitirelim. Herkese Sıcak sevgilerin olduğu GÜNLER :)










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder