29 Nisan 2010 Perşembe

EVİ ÖZLEMEK




Ev nedir? Bir çatı mı? Ya da balkonu olan, içerisinde lüks dediğimiz mobilyaların olduğu yapı mı? Siz evinizi nasıl tabir edersiniz? Evinizin badanası beyaz mı? Şampanya rengi mi? Yoksa içinizdeki çatlaklığa vurgu yapan, kırmızı mı? Ya da eviniz yok mu?


Bu soruların cevapları var mı sizde?


İlk üniversiteye geldiğimde kavramıştım evin ne demek olduğunu. Bahçesinde oturup boş boş yola bakmanın verdiği huzuru. O zaman gerçekten evimi sevdiğimi anlamıştım. Önceden niye varmamıştım bunun farkına? Çok mu kızdırmıştı beni? Yoksa çok mu boğmuştu? Ya da utandırmış mıydı?


Karşılıklı analaşmam lazım onunla, özlemimi konuşmam lazım. Görmeyeli çok oldu, o kokusunu içine çekmeyeli. Her evde var özgü bir koku, eskiden çok yakın olan bir arkadaşım derdi “sizin eviniz kokulu tuz gibi kokuyor (yani mısır baharatı), karnım acıkıyor : ) ” diye. Onun karnını acıktıran kokuda bana hatıraları getiriyor. Zamanın içinde akıp giden günleri, saatleri, saniyeleri…


Bu hafta sonu kavuşuyorum ona, uzun uzun bakıcam, sevicem onu… Bahçesinde çıplak ayakla oturucam ki, “-“ ‘ler bir yerlere kaçsın…


Hayvanları sever misiniz? Benim şimdiye kadar birçok köpeğim ve kedim oldu. Ama evin içerisinde değil bahçesinde yaşadı onlar. Gece havlayan, koruduğunu bahıra bahıra anlatan ufak ve sevimli köpeklerim.


Birde çiçekler, onları niye bu kadar seviyorum ben? Yoksa babaannem çok sevdiği için mi? Ya da hep çiçek kokan ve bahçesinde her çeşidi bulunan bir evim olduğu için mi?


Siz uyku çiçeklerini sever misiniz? Benin ufakken bir tane olmuştu. Bana özel, benim ektiğim! “Komşu annem” vermişti bana onu. Gece olmaya başlayınca oda uyumaya başlardı. Uykucu işte! Adı o zaten : ).


Bir gün gelmek isterseniz, davet ediyorum şimdiden… (Arabası olmayanlar) Kırklareli merkeze geldikten sonra, Terzidere otobüslerini buluyorsunuz. Hemen öğretmenler evinin karşısından kalkıyor. Akşam 16:00 ya kalmadan orada olun ama! Kofçaz’ı geçti mi, 1 köy daha çıkacak önünüze, tastepe, onu da geçtimi tabelasını göreceksiniz. Tamda köyün girişinde ki ilk ev işte! Orası benim evim. Ben orada olmasam eğer, babaannem ve dedeme uğrayın ve “- torununuzun misafiriyiz” deyin. Hemen kucak açacaklardır size. Beni sevdiği gibi sıcak olacaklardır. Çünkü onlarda sever, insanları benim gibi. Saflardır. Ruhunda sevgi, içlerinde mutluluk, huzur vardır. Bizim beklide, günlerce aradığımız şeylere sahiptir onlar. Birde komşum var komşu annemiz ona da gidin, hemen yolun karşısında. Size de isterseniz verecektir, uyku çiçeklerinden. Seviyorsanız çiçekleri!


Ben gidiyorum, gelmek ister misiniz? Ya da söyleyince eviniz mi canlandı? O zaman benim gibi yapın. Vakit uyuyorsa hemen bilet alın ve vınnnnnn…. Ama teklifim her zaman geçerli! Unutmayın.


İyi yolculuklar… (banada : )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder